Biyoritimler Nedir?
Doğduğumuz günden itibaren, bedenimizin en küçük hücresinde, organik yapımızda, davranışlarımızda ve çevremizde, sürekli olarak devreler ve ritimler halinde seyreden bir faaliyet söz konusudur. Öyle ki, bu devre ve ritimler, bir süreklilik içerisinde, kesinlikle son bulmayan bir tekrarlama halindedirler.İnsan bedeni bu değişimler silsilesine öylesine ayarlanmıştır ki, biz ekseriya bunları kendiliğinden kabul ederiz ve süregelen bu değişimlerin devresel bir fenomen olmalarını dikkate almama eğilimi gösteririz; Akciğerler ve solunum, böbrekler ve bilinen işlevleri, kalp ve nabız, gündüz ve gece, ilkbahar ve yaz, sonbahar ve kış. Bazılarını kabul ederiz, bazılarını ise henüz bilemeyiz bile.
Bedensel ritimlerimiz içerisinde açıkça tanımlanmış olan üç devre vardır ki, bunlar davranış biçimlerimizi sebep-sonuç bağıntısının dışında etkilerler. Bu devreler süreklidir ve psikolojik değişikliklere sebep olurlar.
Bu devreler, topluca biyoritimler diye tanınırlar. Tek tek ele alacak olursak, birincisi, fiziksel devredir ve 23 gün sürelidir. İkincisi, duyarlılık ya da duygusal devredir ki, 28 günlük bir devreye sahiptir. Ve üçüncüsü, 33 günlük zihinsel devredir.
Bu üç devre, üç ayrı davranış alanındaki faaliyetleri idare eder. Bununla beraber, bu devrelerin söz konusu faaliyetler üzerinde doğrudan bir sebep-sonuç etkisi yoktur, fakat faaliyetler, her durumda o anın baskın çevre şartlarına tabidirler. Her bir ritim ile davranışımızdaki belirli faktörler arasında bir bağıntı olduğu bulunmuştur.
Dahası, ritim kademesinin ya da fazının farkına varılması halinde, kişi bu duruma uygun olarak davranışını düzeltmek ya da ayarlamak fırsatına sahip olur. Açıktır ki, böyle bir tutum ile büyük başarılar elde edilir.
Böylece bahsettiğimiz biyoritmik devrelerin, iyi ve kötü günlerimizi açıklayan güçlü bir cevap olduğu ortaya çıkmış olur. Ritim fazının (yani pozitif veya negatif devrelerden herhangi birinin) farkına varılması ve bunun zekice yorumlanarak değerlendirilmesi, yaşama karşı daha olumlu bir yaklaşım sağlayabilir ve çok kısa bir süre sonra, kendinizi çok daha iyi hissetmeye başlayabilirsiniz.
Hiç şüphesiz biyoritimler, belirli bir günde kesinlikle bir kazaya uğrayacağınızı, işinizden atılacağınızı ya da kumarda kazanacağınızı işaret etmez. Biyoritimler, belirli bir günde sizin potansiyel haldeki fiziki gücünüzü, duygusal hassasiyetinizi ya da zihinsel keskinliğinizi gösterir. Bu bilgiyle ne yapacağınız meselesi, hiç şüphesiz tüm biyoritim kavramının anahtarını oluşturur. Belli sınırlarda üç devrenin her birindeki güçlülüğünüz ya da sınırlılığınıza ilişkin olarak biyoritimlerin sağlamış olduğu bilgiyi kullanmakla elde edeceğiniz fayda, tümüyle kişisel bir seçim meselesidir.
Her devre, doğduğunuz günden itibaren kendine has ritmine başlar ve öldüğünüz güne kadar sabit kalır. Muntazam olmasından dolayı, her bir fazı ya da kademesi -gelecekte, geçmişte ya da şimdiki anda olsun- herhangi bir gün için kolaylıkla hesaplanabilir. İhtiyaç duyulan yegane şey, doğum tarihinizdir.
Bazı kimselere göre, işte bu noktada biyoritimlerle Astroloji arasında bir karşılaştırma doğmaktadır. Ancak, şimdiye kadar, şayet varsa, astrolojiyle biyoritimler arasında bir bağıntı keşfedilmemiştir. Kabul edilmeli ki, her ikisi de insanla ilişkilidir ve her ikisi de insana gitmesi gereken yol ya da alınması gereken tutum hakkında bilgi verebilir. Ancak astroloji, gök cisimlerinin hareket ve dizilişleriyle ilişkili terimler kullanarak daha özel ifadelerle tavsiyede bulunur. Oysa biyoritimler, sadece kişinin güçlülüğü ya da sınırlılığına ilişkin bilgiler verebilir. Biyoritimler, kendimizle ilgili karmaşık sorulara karşılık gelen cevapların tümünü içermez, ancak ilişki ve davranışlarımızdaki niçinlere, nasıllara aydınlatıcı bir anlayış getirebilir.
Biyoritim Grafiği Yorumu
Grafikte yataydaki koyu renkli çizginin üstünde kalan eğriler pozitif, altında kalan eğriler ise negatif dönemleri gösterir. Eğrinin yatay çizgiyi kestiği günler ise kritik günler olarak adlandırılır.
Pozitif devreler; gelişen, yükselen, ilerleyen bir dönemdir. Kendinden emin, atılgan, enerji ve canlılık dolu, en yüksek derecede bir zihinsel kavrayışa sahip olarak, birinci fazın ortalarına doğru ilerleyip güçlerinizin doruk noktasına erişene kadar, iyi bir performans gösterirsiniz. Yetenekleriniz yüksek düzeyde kalır ve sonra yavaş yavaş düşmeye başlar.
Bu ikinci dönem, sanki bir ameliyattan sonraki nekahet dönemindeki gibi, yeniden canlanma ve toparlanma dönemidir. Devrenin bu yarısı, gene ortadaki, en alt noktaya kadar iner ve sonra bir defa daha pozitif faza doğru düzgün şekilde yükselmeye başlar. Bu şekil, hayat boyunca sürekli olarak tekrar eder.
Pozitif Evreler
Herhangi bir evre yatay çizginin üstünde iken (pozitif evre), buna karşı gelen alanda (fiziksel, duygusal veya zihinsel) kendimizi güçlü hissederiz. Eğer bu bir fiziksel pozitif evresi ise, bedensel olarak kendinizi iyi hissedersiniz, örneğin, sportif bir hareket yapmanız gerekiyorsa vücudunuz daha esnek olacaktır. Eğer bu duygusal pozitif evresi ise, kendinizi iyi bir ruh hali içinde hisseder ve diğer insanlarla kontaklarınız son derece pozitif olur. Eğer bu zihinsel pozitif evresi ise, düşünceleriniz kuvvetli ve görüşünüz keskin, olaylara konsantrasyonunuz daha kolay, birçok fikir ve kavrayışla dolu olursunuz.
Negatif Evreler
Değişim evresi yatay çizginin altında iken (negatif evre), buna karşı gelen alanda kendimizi zayıf veya güçsüz hissederiz. Eğer bu bir fiziksel negatif evresi ise, kendinizi güçsüz ve halsiz hissedersiniz; eğer bir duygusal negatif evre ise, kendinizi dertli, mutsuz ve keyifsiz hissedersiniz; eğer bir zihinsel negatif evre ise, düşünceleriniz bulanık ve konsantrasyon zordur.
Kritik Evreler
Değişim eğrisi orta çizgiyi kestiği zaman, bu karşı gelen alanda bir kritik gündür ve eğer aynı anda iki eğri orta çizgiden geçiyorsa, bu oldukça kritik bir gündür. Fiziksel kritiklerin anlamı kendinizi bitkin ve tükenmiş hissedeceğinizdir. Bu günlerde fiziksel efor gerektiren hareketlerden kaçınmanız daha uygun olacaktır. Duygusal kritiklerin anlamı kendinizi hassas, alıngan, sinirli ve üzgün hissedeceğinizdir. Bu günlerde duygusal boşalımlara oldukça sık rastlanır. Çekişme ve fikir münakaşalarından kaçınılmalıdır. Son olarak zihinsel kritiklerin anlamı uyuşuk ve ağır bir düşünme yapısı içinde olacağınızdır. Çok fazla konsantrasyon gerektiren aktivitelerden uzaklaşmanız iyi olacaktır.
Neticede her üç ritimde, bir sıfır noktasından pozitif sahada tepe noktasına yükselir, o noktadan sonra tekrar düşmeye başlar; yatay ekseni kesip negatife inmeye devam eder, en negatif noktadan sonra gene yükselmeye başlar ve yatay ekseni kesip inmeye devam eder, en negatif noktadan sonra gene yükselmeye başlar ve yatay ekseni ikinci kez kestiğinde, bir başka devrenin başlangıcına varmış olur. Ve aynı şekil daima tekrarlanır.
Biyoritimler gelecek hakkında bize haber veren bir kehanet sanatı veya olacakları önceden görmemizi sağlayan bir araç değildir. Bize sadece kendimizi o gün niye önceki günlerden farklı hissettiğimizi açıklar. Böylece içinde bulunduğumuz durumu daha iyi anlamamızı sağlar.